Zeytin Efsaneleri

Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine ne deperli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir. Bunun için bir yarışma açar. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus’a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını…

Yarışma çetindir. Çünkü ikisi de Zeus’a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler. Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel hediyedir. Ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir. Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere tüm tanrılar, tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında donakalmışlardır. Tüm hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki çekişmeye rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder. Bunun üzerine Athena zeytin ağacından bir dal kırıp  Poseidon’a verir ve öylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur. O günden sonra Athena’nın ismi Atina kentine verilir.Düşmana zeytin dalı uzatmak deyimi de neredeyse tüm dillere tam da bu mitten gelmiştir. Çünkü zeytin ağacı, düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.

Zeytin zahmetlidir: Dalından ağzınıza ulaşana kadar mücadele etmeniz gerekir.
Zeytin Lezzetlidir : Yemektir, mezedir, salatadır, tatlıdır, sostur.
Zeytin Dayanıklıdır : 2000 yıla kadar yaşar.
Zeytin Gururludur : İhmal ederseniz küser. Ölmez ama meyvesiz bırakır.
Zeytin Doyurur: Yağı, kendisi, turşusu, her şeyi besleyicidir.
Zeytin Direnişçidir : Siz yakaladım derken çatalınızdan kaçıverir.
Zeytin İletişim Uzmanıdır: Mitolojilere konu, barışa sembol olmuştur.
Zeytin Romantiktir: Ağacı her sene başka bir heykeldir.
Zeytin Kullanışlıdır: Kendisi yenir, yağı kullanılır, posası yakılır.

Zeytine dokunmak insanın haddi değildir !
Bize düşen zeytine şapka çıkarmaktır.

Zeytin Efsaneleri tarihi insanlık tarihi kadar eski olan zeytin hakkında birçok efsane bulunmaktadır. Bir efsaneye göre Hz Âdem 930 yaşındayken öleceğini hissettiğinde oğlu Şit’i Cennete göndererek Tanrı’dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemesi ister. Şit cennete geldiğinde cennet bekçisi ona üç tohum verir. Bu tohumarı babası öldükten sonra babasının ağzına koymasını ve ağzından çıkarmadan gömmesini söyler. Hz Adem ölünce Şit cennet bekçisinin dediklerini yapar. Üç tohumu babasının ağzına koyarak Tabor Dağına babasını gömer…    
Bir süre sonra mezardan günümüzde Akdeniz’in simgesi olan üç ağaç yeşerir. Zeytin, Sedir ve Selvi

Zeytin ağacı Yunan Mitolojisi’nde çok özel bir yere sahiptir. En önemlisi zeytin ağacı, bereket ve barışın temsilcisi tanrıça Athena nın insanlara bir armağanıdır. Yunan mitolojisinde yer alan efsaneye göre tanrılar kralı Zeus, Attika şehri için bir yarışma düzenler. Yarışmaya göre Attika şehrine en değerli armağanı verecek olan, kentin koruyucusu olacaktır. Yarışmaya Zeus’un kızı tanrıça Athena ile deniz tanrısı Poseydon katılır. Yarışmada ilk önce denizler tanrısı Poseydon, denizden ihtişamlı bir at çıkarır. Bu at çok ağır yükleri taşıyabilecek ve savaşlarda çok büyük yararlılık gösterebilecek güçtedir.
Athena ise topraktan bir zeytin ağacı çıkarır ve yarışmayı kazanır, bunun karşılığında hem Attika’nın koruyucu tanrıçası olur, hem de şehre adı verilir. Mitolojiye göre tanrıça Athena, zeytin ağacını barışı ve medeniyeti simgelediği için armağan etmiştir Atinalılar'a. Bu seçim "at" yerine zeytin ağacını seçmek değildir sadece... Halk bu seçimiyle aynı zamanda göçebelik yerine yerleşikliği, savaş ve talan yerine barış ve uygarlığı seçmiştir. Aklı, bilimi ve sanatı temsil eden tinsel parlaklığın tanrıçası Athena'nın en belirgin simgesi kendi yarattığı ağaç olan zeytinin dalıdır.
Başka bir efsaneye göre ise savaşçılar tarafından özel olarak korunan bu ağaç, M.Ö.480'deki Pers işgalinde Akropolis'le birlikte yakılır. İşgalden sonra Akropolis yıkıntıları arasında kalan zeytin ağacı filizlenir, yeniden canlanır ve sürgünleri tüm Yunanistan'a ekilir. Bu nedenle olmalı bütün zeytin ağaçlarının, Athena'nın yarattığı bu ilk zeytin ağacından çoğaldığı söylenir.
Zeytin ağacının altında doğmuş olmak Antik Yunanlılar'a göre, kutsal bir aileden gelmiş olmanın en önemli işaretiydi. M.Ö. 8’inci yüzyılda yaşadığı sanılan Homeros’un kaleme aldığı İlyada destanında zeytin ağacı ve zeytinyağına ilişkin zengin tasvirler ve benzetmelerle süslüdür.
 

Eski Ahit, çeşitli Zeytin Efsaneleri yer almaktadır. Eski Ahit Hz Nuh ve tufandan bahseder. İnsanların yeryüzünde iyice yoldan çıkıp kötülük tohumları ekmeye başladığını gören Tanrı insanları cezalandırmaya kara verir. Tanrı Hz Nuh’a bir gemi inşa etmesini ve bu gemiye tufandan sonra hayatın devam etmesi içi temiz hayvanlardan biri erkek biri dişi olmak üzere ikişer, her temiz hayvandan erkek ve dişi yedişer ve kuşlardan dişi ve erkek olmak üzere yedişer tane canlı almasını söyler.
 Büyük tufanda Hz Nuh’un gemisindeki canlılardan başka bütün canlılar suların altında kalarak yok olur. Tufan durduğunda Hz Nuh, yaşamın normale dönüp dönmediğini anlamak için geminin penceresinden dışarıya bir güvercin salar. Sular çekilip hayat normale dönmediği için güvercin tekneye döner. Yedi gün sonra güvercin tekrar pencereden salındığında güvercin ağzında yeni koparılmış bir zeytin dalıyla geri döner. O zaman yeryüzünde suların çekildiği ve hayatın normale döndüğü anlaşılır. 
O günden sonra ağzında zeytin dalı tutan güvercin, ümidin ve barışın bütün dünyayı ve canlıları yok etmesine karşın teknedekilerden başka hayatta kalmayı başarabilen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün simgesi olur.
Eski Ahit’te zeytinyağı bolluğun ve refahın sembolü olarak geçmektedir. Sadece eski Ahit’te değil bütün ilahi kitaplarda zeytin ağacı ve onun özsuyu zeytinyağı tüm erdemlerin sembolü olarak geçmektedir. Bu kitaplarda zeytin ve zeytinyağı bolluğun, adaletin, gururun, zaferin, refahın, sağlığın, bilgeliğin, kutsallığın, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür.
Hakimler Kitabı Hâkimler Kitabı’nda yer alan zeytin efsaneleri ise ağaçların kendilerine bir kral seçmeye karar verdiklerinde ilk önce zeytin ağacına gittiklerini fakat zeytin ağacının bunu kabul etmediğini ağaçların bunun sonucunda incir ve asmaya gittiklerini yazar. İncir ve asmanın da kral olmayı kabul etmediğini en sonunda ağaçların kendilerine karaçalıyı kral seçtiklerini ve kara çalınında bunu kabul ettiğini yazar. Hakimler kitabında ağaçların zeytin ağacına gidişi ve zeytin ağacının cevabı şöyle geçer. “Vaktiyle ağaçlar, kendilerine kral mesh etmek için gittiler ve zeytin ağacına dediler: Bize kral ol. Ve zeytin ağacı onlara dedi: Allahın ve insanın bende sena ettikleri (övdükleri) yağımı bırakayım ve ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?” der ve ağaçlara “hayır” yanıtını verir.